Bu sabah, Belgrad Ormanı'nda kaybolan ve 4 gün süren yoğun arama çalışmaları sonucunda bulunduğu hastanede yaşamını yitiren mimar Ece Gürel'in ölümü büyük bir üzüntü yarattı. 34 yaşındaki mimar Ece Gürel, Pazartesi gününden itibaren ailesinin kayıp başvurusu üzerine aranmaya başlamış; geçtiğimiz cumartesi günü ise ekiplere ulaşarak hayatta olduğu haberi alınmıştı. Ancak, Ece Gürel'in sağlık durumu ciddi ölçüde kötüleşmişti ve bu acı haber, ailesi ve arkadaşları arasında derin bir üzüntüye yol açtı.
Ece Gürel, 23 Ekim'de Belgrad Ormanı'nda yürüyüşe çıktığı esnada kayboldu. Ailesi, ilk günün ardından kaybolduğu bölgeyi araştırarak hemen yetkililere başvurdu. Olayın fark edilmesinin ardından, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma ekipleri bölgeye intikal etti. Gönüllü gönüllüler de bu kriterde arama çalışmalarına katıldı. Uzmanlar, Gürel'in kaybolduğu bölgenin zorlu coğrafi yapısını ve ormanlık alanların yoğunluğunu dikkate alarak, arama ekiplerine ciddi zorluklar çıkardığını belirttiler. Arama ekipleri, günler süren çalışmanın ardından Gürel'in izlerine ulaştı.
Mimar Ece Gürel, Türkiye'nin önde gelen mimarlık ofislerinde görev almakta, projeleriyle dikkat çekiyordu. Üzerinde çalıştığı birçok projede çevreci ve sürdürülebilir mimarlık anlayışını benimseyerek, İstanbul'un modern yapısına katkı sağlamakta iddialıydı. Yamuk ve ilginç formlar, doğal ışıkla buluşan geniş pencereler gibi unsurlarla mimari estetiği ahenkli bir şekilde birleştiriyordu. Ece'nin kaybı, sadece ailesini değil, meslektaşlarını ve onu seven herkesi derin bir yas içinde bıraktı. Ailesinin ve arkadaşlarının ortak ifadelerine göre, Ece Gürel'in hayatı ve kariyeri, alanında bir ilham kaynağı olmuştu.
Arama çalışmalarının ardından hastaneye kaldırılan Gürel, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Acı haberi öğrenen arkadaşları ve ailesi hastaneye akın etti. Sağlık durumu kötüleşen Gürel'in hastanede vefat etmesi, sosyal medya ve basın platformlarında geniş yer buldu. Özellikle mimarlık camiası, Ece’nin hayatını kaybetmesi dolayısıyla taziye mesajları yayınlayarak, onun anısını yaşatacaklarını belirttiler.
Ece Gürel'in hayata veda etmesi, hayalleri ve potansiyeli açısından kaybedilmiş bir fırsatı da simgeliyor. Orman yürüyüşüne çıkarken hayal ettiği alanları inşa etme arzusunun, genç yaşında sona ermiş olması, mimari dünyasında büyük bir boşluk oluşturacak. Yaşadığı bölgedeki arkadaşlarıyla yapılan görüşmelerde, Ece’nin insanları bir araya getirmeyi başaran bir karaktere sahip olduğu; meraklı ruhu ve sürekli öğrenme isteğiyle çevresine pozitif enerjiler yaydığı vurgulandı.
Akşam saatlerinde hastane önünde toplanan arkadaşları, Ece'nin anısına saygı duruşunda bulunduktan sonra çiçekler bıraktı. Yarına, Ece’nin vefatının ardından yapılacak anma etkinliklerinin detayları duyurulacak. Bu olay, sosyal medya platformlarında geniş yankı buldu; birçok kişi Ece Gürel için tasarladığı projeleri ve onlara kattığı değerler üzerine anılarla destek vererek, onun hatırasını yaşatmaya çalıştı.
Sonuç olarak, Belgrad Ormanı'ndaki talihsiz olay ve Ece Gürel'in yaşamını yitirmesi, ülkemizi yasa boğdu. Herkes, onun karakteriyle, yetenekleriyle ve hayalleriyle hatırlayacak. Bu acı kaybın, mimarlık alanında ilham veren bir duygu ve birliktelik oluşturması umuduyla, Ece’nin anısını onurlandırmak için el birliğiyle çalışılmalı.