Bozcaada, 28 Ekim 2023 tarihinde, Richter ölçeğine göre 3.9 büyüklüğünde bir depremin merkez üssü oldu. Bu beklenmedik sarsıntı, adanın sakinleri ve ziyaretçileri arasında büyük bir korku ve endişe yarattı. Depremin etkileri, özellikle adanın iç kesimlerinde daha belirgin hissedildi. Yerel halk, depremin ardından evlerinden dışarı çıkarken, kısa süreli bir paniğin içerisindeydi. Ancak, resmi kaynaklardan yapılan açıklamalara göre herhangi bir can kaybı ya da büyük çaplı hasar kaydının olmadığı belirtildi.
Deprem, Bozcaada'nın merkez üssü olan açıktaki sarsıntı, şiddeti itibarıyla pek çok kişi tarafından hızla hissedildi. Adanın çeşitli bölgelerindeki evlerin bazıları sarsıntının etkisiyle ufak tefek hasarlar aldı. Özellikle eski binalardaki çatlaklar derinleşirken, yeni yapılan yapılar ise depreme dayanıklılık testinden başarıyla geçti. Depremin ardından, halk arasında endişelerin tavan yaptığı bir süreç başladı. Çevre illerden ve adanın komşu bölgelerinden gelen bazı uzmanlar, durumu değerlendirmek üzere Bozcaada’ya sevk edildi.
Depremin ardından Bozcaada Belediyesi, “Halkın güvenliği önceliğimizdir” diyerek acil durum yönetimi planlarını devreye aldı. Sosyal medya kanallarından yapılan açıklamalarda, deprem sonrası yaşanan panik anları ve insanların durumlarıyla ilgili bilgilendirmelerin sürdüğü ifade edildi. Adanın yaşadığı bu doğal olay, yerel yönetim ve halk arasında bir dayanışma ortamı oluşturarak, bilgilendirme toplantılarının düzenlenmesine vesile oldu. Deprem sonrası halkın yaşadığı kaygıları azaltmak amacıyla adada bir bilgilendirme merkezi kurulması planlanıyor.
Depremin ardından Bozcaada’da uzmanlar, depremlere karşı alınacak önlemler konusunda bilgilendirmelerde bulunmaya başladı. Jeofizik uzmanları, adanın sismik aktivitesi hakkında bilgi vererek, Bozcaada'da meydana gelen bu tür sarsıntıların normal olduğunu, ancak yerleşim alanları açısından potansiyel riskler taşıyabileceğini vurguladılar. Uzmanlar, halkı deprem anında ve sonrasında dikkatli olmaya çağırırken, dayanıklı yapıların önemine dikkat çekti. Bu tür olaylara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini söyleyen uzmanlar, evlerde alınabilecek basit önlemleri de sıraladı.
Adanın turizm sezonu nedeniyle, depremin hemen ardından nasıl bir etki bırakacağı ise merak konusu oldu. Bozcaada, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla bilinen bir turistik nokta olmasının yanı sıra, depremlerle bağlantılı yıkıcı etkinin en az hissettirileceği yerler arasında yer alıyor. Ancak, yaz sezonu boyunca yoğun bir şekilde doluluk yaşayan adada, yerli ve yabancı turistlerin durumu da göz önünde bulundurulduğunda, bu tür durumların ne denli can sıkıcı olduğu aşikâr. Yerel yetkililer, durumla ilgilinin yakından takip edileceği ve sürecin şeffaf bir şekilde halka aktarılacağı doğrultusunda açıklamalarda bulundu.
Bozcaada, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve farklı aktiviteleriyle her yıl birçok ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu nedenle, doğal afetler karşısında ne kadar hazırlıklı olunursa olunsun, doğal olayların getirebileceği riskler her zaman gündemde kalmalı. Adada huzur içinde yaşamak ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak için gereken tüm önlemlerin alınması gerekmekte. Bozcaada halkı, dayanışma ve yardımlaşma ruhu ile bu zorlu süreçten en az zarar görerek çıkmayı umut ediyor.
Sonuç olarak, Bozcaada'daki 3.9 büyüklüğündeki deprem, adanın tarihine kaydedilen sıradan bir doğal olay olarak geçse de, yaşanan panik ve endişenin ardından, halkın bu tür durumlara karşı hazırlıklı olması gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi. Yerel yönetim ve uzmanların ortak çabası, Bozcaada'daki deprem gerçeğinin üstesinden gelinerek, yenilikçi çözümlerle halkın huzur içinde yaşamalarına katkı sağlamak olacaktır.