Marmara Denizi, 23 Ekim 2023 tarihinde 3 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı. Depremin merkez üssü, Boğaz'ın derinliklerinde yer alırken, birçok kişi bu sarsıntıyı hissetti. Son yıllarda artan deprem aktivitesi, özellikle istanbul ve çevresindeki illeri fazlasıyla tedirgin ederken, bu gelişme üzerine uzmanlardan birçok açıklama geldi. Yetkililer, Marmara Bölgesi’nin deprem riskine dair uyarılarını yineleyerek, vatandaşları hazırlıklı olmaya davet etti.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamalara göre, depremin büyüklüğü 3.0 olarak ölçüldü ve derinliği yaklaşık 10 kilometreydi. Büyüklüğü itibarıyla hafif bir sarsıntı olarak değerlendirilen bu deprem, İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasında birçok kişi tarafından hissedildi. Deprem sonrasında paniğe kapılan bazı vatandaşlar, yaşanan sarsıntının ardından evlerinden dışarı çıkarken, bazıları ise sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi. Yetkililer, ilk belirlemelere göre can veya mal kaybı olmadığını belirtti. Ancak, depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntılar, vatandaşlarda büyük bir tedirginliğe yol açtı.
Marmara Bölgesi, Türkiye’nin en kalabalık bölgesi olmasının yanı sıra, deprem açısından da en riskli bölgelerden biri olarak biliniyor. Uzmanlar, bu bölgedeki aktif fay hatlarının sürekli hareketliliğine dikkat çekiyor ve büyük bir deprem olasılığının her zaman var olduğunu vurguluyor. Deprem uzmanları, bu tür küçük sarsıntıların, büyük depremlerin habercisi olabileceğini ifade ederek, halkı her zaman hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor. Ayrıca, bu tür olayların yaşanması, yapıların dayanıklılığı ve kentsel dönüşüm projelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar, depreme hazırlık konusunda çeşitli çalışmalar yürütüyor. Eğitimlerin artırılması ve kamu bilincinin gelişmesi amacıyla düzenlenen seminerler, halkın deprem konusunda bilinçlenmesine katkıda bulunuyor. Uzmanların önerdiği acil durum planlarının hazırlanması, sığınakların belirlenmesi ve ilk yardım bilgileriyle donanımlı olunması gerektiği belirtiliyor. Deprem sırasında yapılacakların ve sonrasındaki kriz yönetiminin önemi de sıklıkla vurgulanıyor.
Son olarak, uzmanlar bireylerin ve ailelerin evlerinde deprem çantaları bulundurmalarını, acil durumlarda ihtiyaç duyabilecekleri temel malzemeleri öngörmelerini öneriyor. Bu tür önlemler, olası bir depremde paniği azaltarak, sakin ve bilinçli bir şekilde hareket etmeye yardımcı olabilir. Marmara Denizi’nde meydana gelen bu son deprem, yeniden hatırlatıyor ki, deprem her an hayatımızda olabilir; dolayısıyla hazırlıklı olmak hayati önem taşıyor.